Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İstanbul'un Gizli Bahçesi

Sözümü tutamadım! Cuma günü yazacağım dediğim yazıyı bugün yazabiliyorum herkesten özür. Arnavutköy deyince aklınıza ne geliyor? Boğaz kenarına inci gibi dizilmiş birbirinden güzel yalılar değil mi? Benim ise düğünümüzden sonra gelinlikle sabaha karşı şaşkın bakışlar arasında Bodrum Mantı'da mantı yemem:) Böyle bir anımı da paylaştıktan sonra geçtiğimiz haftaya dönelim.  Bu aralar moda eski İstanbul semtleri! Daha önceleri Balat'ta, Karaköy'de yürümeye korkarken eskiden tamirhane olan izbe yerler şimdilerde pinterest cafesi haline gelmiş durumda. Bu durum hoşuma gitmiyor değil, aksine zincir restaurantlardan kurtulup özgün yerlere gitmek, farklı tatlar denemek daha cazip. Arnavutköy'de geçen hafta eşimle dolaşırken ara sokakların bir tanesinde dışarıdan ilk bakışta çiçekçi olduğunu düşündüğüm bu vitrin ilgimi çekti. İsmine bakınca da pek çiçekçi gibi gelmedi zira " Kavanoz " pek çiçek satılan bir dükkan ismi olamazdı. Sonradan bu ve farklı güzelli

Flowers on the wall

Herkese mutlu haftasonları  Instagram @ciiden

Sanat Eseri Çantalar

Bir erkeğin zevki taktığı saatlerden anlaşılıyorsa eğer söz konusu kadın olunca çantasına bakarak hayata karşı duruşunu anlayabilirsiniz. Bu konuda biraz takıntılıyım sanırım, neticede leopar çanta takan ile poşet çanta modeli kullanan kadının kafası bir olamaz. Çantalar da kendi içlerinde çantalar ve sanat eseri çantalar olarak ikiye ayrılıyor. Şimdi sizleri bu eserlerle baş başa bırakıyorum: Çiğdem Instagram @ciiden

Kış için 5 Look

Moda adına en sevdiğim şey renklerin artık daha cesur kullanılabiliyor olması. Çok değil bir kaç sene öncesi hatırlayın kış geldiği zaman herkes simsiyah montlar giyerdi, şimdi ise bir düşünün sokaklar rengarenk! Yaşasın renkler, içimiz kararmıyor ne güzel. Herkese güzel bir hafta dilerim! Çiğdem  Instagram : ciiden

Şehre Nefes Molası - Ağva

Anadolu yakasında oturmanın en iyi yanlarından biri de yeşil alanlara olan yakınlığı benim için. Geçtiğimiz haftalarda eşim haftasonu Ağva'da kalacağımızı söyleyince heyecanla yola koyuldum. Bazen gidilen yerden çok gidilen yolun kendisi daha güzel gelir insana. Ağva da benim için öyle oldu. Sonbahar yaprakları eşsiz renkleri ile yollara dökülmüş şekilde, hava güneşli, fonda müthiş parçalar, yanımda sevdiğim. Bundan daha güzel bir an olabilir mi? Otele vardığımızda öğrendiğim sürpriz ise oteli eşimin değil annelerimizin bize 1.yıl hediyesi olarak organize ettikleriydi. Fakat üzerinden 5-6 ay gecikmeli olarak gidebildik çünkü 1.yılımızda Kaz dağlarındaydık. Eşim de sonbaharda değerlendirelim diye düşünüp sağolsun söylememiş bana:) Ağva'daki çoğu otel gibi bizim kaldığımız yer de butik idi, öncesinde kendilerinin yaşamış olduğu nehir kıyısındaki evlerini bir kaç odalı otele dönüştürmüş mekan sahipleri. Bu sebeple kendinizi otelden ziyade evde gibi hissediyorsunuz.

Paylaşmak ya da paylaşmamak işte bütün mesele bu!

Hepimiz farkındayız ki Instagram çıktı mertlik bozuldu, en azından kendi adıma öyle. Eskiden oturur yazardım şimdi instagramda foto seç, paylaş, bitti. İtiraf edeyim kolayıma geliyor ama haksız mıyım? Instagramın ismi zaten instant yani "anlık" paylaşımlardan gelmiyor mu? Kendimi affettirdiysem geleyim maruzatıma..  Genel olarak gittiğim yerlerde gözüme hoş gelen kareleri ve o karelerin içinde ya da dışındaki detayları paylaşmayı seven biriyim. Yani bir yer keşfettim, burası da bana kalsın dediğim yer pek yok ( bir kaç yer hariç ) zaten Amerika'yı yeniden keşfetmiyorum, olan şeyleri paylaşıyorum. Fakat dikkat ettiğim konu ben ne zaman yer bildirmeden bir yer paylaşsam hemen direkt mesaj kısmından orası ile ilgili soru geldiği ve enteresan olan bu kişilerin de sessiz takipçi oluşu. Tabii ki uluorta sormamak için özelden yazanları konu dışında tutuyorum, onlar zaten kendilerini biliyor. Bir kaç kez denedim, gerçekten böyle. Bakıyorlar ki hazırda yer bildirilmemiş h

Böceğin Görüntüsü Uzaktan Hoş Gelir

Gün geçmiyor ki tasarım adı altında zihni zorlayan görüntülerle karşılaşmayalım. Beyin bu, herkeste farklı çalışıp farklı hayaller üretiyor. Soyadı da hayvan familyasından geliyor olmasından sebep ( diye düşünüyorum ) Jennifer Angus böceklerle bir hayli içli dışlı. Son çalışmasında Asya'dan toplattığı 5.000 üzerindeki karışık böcek çeşitleriyle duvar kağıdı deseni oluşturmuş. Moda dünyasında da Stella McCartney ve Alexander McQueen gibi markaların da hayvanlara olan tutkusunu desenlerde kullanmalarından biliyoruz, Bakalım sanat dünyasında ortaya çıkan bu desenleri önümüzdeki sezonlarda modanın hangi devi tekrar ele alacak?

Karadeniz seyahati - Trabzon - Rize

Anlık paylaşımlar arttığından beri buraya yazmayı ertelediğimi ve üşendiğimi itiraf etmeliyim. Sanırım Instagram, Twitter gibi mecralar daha pratik geldiğinden. Fakat yaz dönemi olduğu ve arkadaşlarımdan çokca hatırlatma geldiği için Karadeniz postumun ikinci ayağını yani Rize'yi ele almaya karar verdim. Seyahatimizin başlangıç noktasını okumayanları şöyle alalım. Sonra da kaldığımız yerden yani Giresun sonrasından devam edelim. Velev ki Trabzon havalimanına indiniz ve yaylaya çıkmadan evvel biraz da Karadeniz'i tanımak niyetindesiniz. Kıyıya paralel dağlara konuşlanmış en az 7 katlı binaları gördüyseniz; Hoşgeldiniz Karadeniz'desiniz. Ne yazık ki çoğunluğu müteahhit olan Karadenizliler diğer şehirlere yaptığı binalardaki özeni kendi şehirlerine gösterememiş ve bu çirkin görüntüye de dur dememişler. Belki İstanbul'dan geldiğim için mi bilmem ben Karadeniz'de daha çok kıyıları değil içeri tarafları, yaylaları ve bulutlara yakın olmayı daha çok seviy

Song of the week: Bahramji & Maneesh de Moor - Dreamcatcher

Hadi içimden geldi, bugun Salı ama olsun. Uzun zamandır yoga ve pilates yapıyorum ruhuma ve bedenime çook iyi geliyor. Dün yoga esnasında dinlediğim parça beni aldı götürdü, normalde haftanın parçasını Pazartesi günü paylasırdım ama bugunluk boyle olsun. Hadi mumlarımızı yakalım, dinleyelim, gevşeyelim Bahramji'nin tarzını ben çok sevdim, zaten santurun sesi başlıbaşına cennete götürmeye yetiyor. Keyifli haftalar:) Çiğdem